Sektörde olup bitenleri deneyimli kişilerin gözünden aktardığımız röportaj serimizin ilk bölümünde konuğumuz Notus’un kurucu ortaklarından Ömer Göksoy’du. 15 yıldır yazılımla ilgilenen ve son yıllarda da blok zinciri dikeyinde projelerde bulunan Ömer Bey, blok zinciri hakkında merak ettiklerimizi yanıtlandırdı. Davetimizi kabul edip bizlerle bu keyifli sohbeti gerçekleştirdiği için Digicentralized ekibi olarak kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Blok zinciri teknolojisini kullanan birden çok firmanın kurucu rolünü üstlendiğinizi görüyoruz. Blok zinciri alanında iş kurmanın ne gibi zorlukları var? Bu süreçte hangi zorluklarla karşılaştınız?
Biz aslında çok farklı farklı dikeylerde iş modelleri oluşturduk. Çünkü blok zinciri, güvenliğin olduğu, kişilerin anonim olarak işlem yapabileceği bir sürü alanda kullanılabilir. Biz de bu alanları teker teker test ettik. Bunlardan bir tanesi IoT iletişim güvenliğiydi. Orada biraz pazarın önünde olduğumuzu fark ettik. Şöyle ki biz Türkiye’de kendimizi anlatamadığımızda yurt dışından teklifler alabildik. Fakat yanımızda doğru partnerlerimiz olmadığı için o fırsatlar kaçtı. Sonrasında o firmalar farklı partnerler üzerinden Türkiye’ye giriş yaptılar. Yani aslında biz bir karşılığımızın olduğunu yurtdışında biliyorduk ama Türkiye’deki partnerlerimize bunları anlatamadık. Bu, işin birinci zorluğuydu.
İkinci iş modelinde veri güvenliği tarafına yöneldik. Burada aslında tam kurumların verilerinin sızmaya başladığı, internette ifşaların olduğu dönemin öncesinde biz projeyi hazırlamıştık. Bu süreçte veri sızıntısı olan belediyeler, askeri kurumlar, sivil kurumlar, bankalar, kripto para borsaları gibi bir sürü yer bulduk ve keşfettik. Bunların her biriyle tek tek iletişime geçmeye çalıştık. Tabi burada bir paradoksun içerisine girdik. Bir kurumla çalışmadığımızdan, test edilmiş ve çalışılmış bir mecra olmadığı için ürünü tercih etmiyorlar; ürünü tercih etmedikleri için bir kurumla çalışan mecra oluşmuyor. O mecra oluşmadığı içinde bir başka kuruma gidemiyorsun gibi aslında kendi kuyruğunu yiyen yılan gibi sonsuz döngüye girme durumlarını da fark edince dedik ki bu iş modelini değiştirelim.
Aslında bu modellerin hepsi normal şartlarda güzel çalışan modellerdi. Fakat kurumlara satış yani B2B satış süreci çok zorlu olduğu için biz buradaki iş modellerinden çıkalım dedik. Madem elimizde bir network var; doğrudan network tarafından gidelim ve insanlar projelerini bizim oluşturduğumuz network üzerinden geliştirsin düşüncesine en son karar verdik.
Notus Network ile projelere hızlı, güvenli ve sürdürülebilir blockchain sunuyorsunuz. Peki, Notus Network blockchain ekosisteminde neleri değiştirmeyi amaçlıyor?
Bizim temel amacımız yapılan işlem her ne olursa olsun temassız kartlarla aynı hızda işlemleri onaylayabilen bir blok zinciri oluşturmak. Şu anda hedeflediğimiz işlem süresi yarım saniye. Bu yarım saniyenin yaklaşık yarısı işlemleri dinleme, %20’lik bir kısmı bloğu oluşturma ve geri kalanı da dağıtma olarak bölümlediğimiz bir süre. Bizim blok oluşturma süremiz yaklaşık 0,1 saniye gibi bir süre yani saniyenin onda biri.
Bunu sağlayabilmek için farklı farklı şeyler yaptık. Birincisi blok yapılarını değiştirdik. İkincisi blok oluşturma sıralamını değiştirdik. Üçüncüsü blokların türlerini ve yapılarını değiştirdik gibi aslında bir sürü yaptığımız yenilik var. Bu yeniliklerden dolayı fork almaktansa sıfırdan kodlamak daha mantıklı olduğu için tüm sistemi sıfırdan kodladık.
An itibariyle işlem sürelerimiz, yani siz bir işlemi gönderdiğinizde ve onu yine alma süremiz gerçek anlamda yarım saniye. Yakın zamanda yaklaşık 1000 kullanıcıyla yaptığımız bir test oldu. Bu test içerisinde iki günde 10.000 civarında blok oluşturduk. Bu 10.000 bloğun içerisinde yaklaşık 20.000’e yakın işlem oluşturduk. En büyük işlemi tutan bloğumuz yaklaşık 8.000 işlemi onayladı ve oluşturdu. Ve dediğim gibi bunların hepsi aslında 0,5 saniyelik sürelerin içerisinde oldu.
Blockchain teknolojisini kullanan birçok proje halihazırda var ve yeni projeler çıkmaya devam ediyor. Son kullanıcıların blockchain tabanlı projeleri gündelik hayatta daha fazla kullanmaları için sizce neler yapılabilir?
Birincisi aslında burada şöyle bir sorun var. Bir dönem IoT çok revaçtaydı her projenin sonuna IoT eklenmesi modası vardı. Sonra AI devreye girdi. AI devreye girdiğinde her projenin sonuna AI eklenmeye başladı. Ama burada şunları ayırt etmek gerekiyor. Bir şeyin isminin sonuna bir şey ekleyerek o şey, o olmuyor.
Blok zinciri tarafında da sadece bir şeyin yanına veya sonuna blok zinciri eklenmiş gibi duruyor. Tabi bunun birkaç gerekçesi var. Birincisi Ethereum ve benzeri yerlerde kontrat oluşturmanın maliyeti. İkincisi Ethereum ve benzeri platformlarda akıllı kontrat oluşturmak gerçekten kolay bir süreç değil. Yani buralarda bir sürü hack ve benzeri olaylar duyuyoruz. Bunu ciddi yapmak gerekiyor. İşletmeler blok zincirinin gerçekten nerde kullanılması gerektiğini veya nerde kullanıldığında çok faydalı olabileceğinin farkındalığında değil. Sadece projenin sonuna blok zincirini ekliyor ve reklamını yapıyor. Haliyle gerçek hayata tutunan, gerçek hayata değen, gerçek hayata temas eden bir iş modeli ortaya çıkmıyor.
Geçen bir söyleşiye katılmıştım. Orda bir beyefendi şöyle demişti; “Ben evden çıkıp bu söyleşiye gelene kadar web2’yi kullanarak bir şeyler yaptım ama blok zincirini kullanarak hiçbir şey yapmadım”. Doğru bir yaklaşımdı. Hayata dair bir şeye dokunmuyor. Ama bu kullanılan mevcut sistemlerin validator yapısı, network yapısı, ağ yapısı, ölçeklenme sorunları, hız sorunları gibi gerekçelerle kullanılamamasından kaynaklı.
Bizim amacımız birinci olarak ödeme işlemlerinde temassız kartların yerini alabilecek bir blok zinciri oluşturmak. Sonrasında da projelerin içerisinde kolay entegrasyonla kullanabilecekleri bir altyapının sağlanacağı bir blok zinciri oluşturmak. Yani bu iki hedef doğrultusunda biz networkü oluşturuyor ve geliştiriyoruz. Haliyle şunun farkındayız blok zinciri dediğimiz şey sadece borsalarda alınıp satılabilen bir kripto emtiası değil. Aslında gerçekten tıpkı o web2 projeleri gibi veya web1 projeleri gibi gerçek hayata değen temas eden şeyler olmalı. Ama an itibariyle maalesef yok.
Blockchain geliştiricisi olmak isteyen kişiler ilk adımı nasıl atmalıdır? Kendilerini geliştirip projelerde nasıl yer alabilirler?
Birincisi aslında nasıl çalıştığını, ne olduğunu, çıkış felsefesinden yapılmaya çalışılan şeyin ne olduğunu; yani bu sektörün içerisinin dinamiklerinin ne olduğunu bilmek gerekiyor. Bir kişi bu yönde gelişmek ve çalışmak istiyorsa önce biraz kağıt kalemle bakmalı, incelemeli ve izlemeli. Günümüzde ortaya konan bir sürü tez var. Bu tezlerin hepsini bir kenara bırakıyorum ama belirli şeyleri anlayabilmeli. Örnek veriyorum birincisi blok zincirinde verinin kaydının neden önemli olduğunu, hash’in anlamının ne olduğunu, şifrelemenin ne olduğu bilmeli. Aslında bu üç kritik şeyi bildiğinizde bir şeyler önünüzde açılamaya başlıyor. Önce bu üç şeyi bilmek, algoritmanın ve sistemin nasıl çalıştığını anlamak, sonra konsensus denen mantığın ne olduğunu oturtunca zaten önümüzde bir yol açılmış oluyor. Sonrasında da bu dikeye çalışmayı düşünüyorsanız işin yazılım boyutu devreye giriyor. Bunu da çözdükten sonra zaten biraz da kendiliğinden geliyor.
Önümüzdeki 5 yılda blockchain teknolojisinin gidişatını nasıl yorumluyorsunuz?
Şunları en azından görmüş biri olarak söyleyebilirim ki bugün tarayıcı pazarında açık ara lider Chrome ama bundan önce Netscape diye bir tane firma vardı. Microsoft’un tahtını sallayan dünyadaki tek pazar lideri oydu. Bugün insanların en çok kullandığı iletişim programı WhatsApp ama ondan önce MSN vardı. İnsanlar MSN’i kullanıyordu. MSN’in bir öncesinde ICQ vardı. Haliyle bugün pazar lideri olarak görülen yapıların, her ne kadar değişse de gelişse de şekillense de önümüzdeki süreçte zorlayacak rakiplerinin çıkacağı kanaatindeyim. Haliyle bu pazar liderleri arasında bir değişiklik olacak.
Regülasyon getirilmeye çalışılacaktır diye tahmin ediyorum. Her ne kadar merkeziyetsiz gibi gözükse de bu yapılar öyle veya böyle günün sonunda merkezi bir yapıya doğru dönmeye başlayacak. Örnek vermek gerekirse bugün kurulan tüm blok zincirlerinin hepsinin vakfı İsviçre’de şirketleri Amerika’da. Bu bile aslında ister istemez bir manifestoyla ortaya çıkan yapının günümüzde sistem, regülasyon, borsalar ve farklı yerler aracılığıyla merkeziyetsizlikten merkezi hale zaten geldiğini gösteriyor. Bu şekilde de devam edecek diye tahmin ediyorum.
Regülasyonların geleceğini ama bununla birlikte yeni teknolojilerin de çıkacağını, yani önümüzdeki birkaç sene boyunca yeni networklerin çıkmaya, insanların ve şirketlerin teknolojiyi anlamaya, kripto para ve benzeri yapılan biraz daha stabil hale gelebileceği kanaatindeyim.
İnsanların bu teknolojiye daha sıcak bakacağına, daha fazla kullanmaya, belki önümüzdeki 5 sene içerisinde gerçekten hem web2’nin hem web3’ün birlikte çalıştığı ve hayata daha fazla dokunduğu örnekler göreceğiz diye tahmin ediyorum. Sadece finansal sektörde kalmayacaktır. Sağlık sektörüne girmiş olacak çünkü sağlık sektöründeki anonimlik, kişisel verilerden dolayı sağlık sektörüne daha fazla gireceği, eğitime daha fazla dokunacağı, buna dair daha fazla hem yetişmiş personelin hem de buna dair daha fazla projelerin ortaya çıkacağı, daha fazla hub’ların ortaya çıkacağı ve belki bu gerekçeyle de ülkelerin ve yasa oluşturucuların bu yapıyı yasaklamaktan ziyade aslında bir cazibe merkezi haline getireceği, belki denetleyeceği, kötü niyetli kişilerin yapacağı şeylere bir yaptırım getireceği ama teknolojiye ve bu gelişmenin önünü açmaya çalışanların da desteklenmese bile engellenmeyeceği bir düzen oluşturacaklarını ümit ediyorum.
Editör Notları
Ödeme işlemlerinde temassız kartların yerini alabilecek bir blok zinciri oluşturmayı amaçlayan ve işlem hızlarıyla gerçekten başarılı bir yapı ortaya koyduğunu kanıtlayan Notus, ülkemizin fark yaratan blok zincir girişimlerinden birisidir. Notus hakkında daha fazla bilgi almak için buraya tıklayarak web sitesini ziyaret edebilirsiniz. Notus’daki gelişmelerden haberdar olabilmek için Twitter ve LinkedIn hesaplarını takip edebilirsiniz.