Sektörde olup bitenleri deneyimli kişilerin gözünden aktardığımız röportaj serimizin ikinci bölümünde konuğumuz Mete Ali Başkaya’ydı. Birçok alanda hizmet vererek elde ettiği uluslararası satış, pazarlama, iş geliştirme deneyimlerini kripto alanına aktaran Mete Ali Bey, kripto ekosistemi hakkında merak ettiklerimizi yanıtlandırdı. Davetimizi kabul edip bizlerle bu keyifli sohbeti gerçekleştirdiği için Digicentralized ekibi olarak kendisine çok teşekkür ediyoruz.
Çalışma geçmişinize baktığımızda ağırlıklı olarak pazarlama tarafında çalışmalar yaptığınız görüyoruz. Bir süre öncesine kadar Easy Exchange Kripto Para Borsası’nda Country Head görevinde bulunuyordunuz. Peki daha önceleri yaptığınız işlerin bugün bulunduğunuz konum için nasıl bir etkisi olduğunu düşünüyorsunuz?
Önceki kariyerlerimde çok farklı alanlarda, çok farklı sektörlerde çalıştım. Girmiş olduğum bu sektörlerde deneyimlediğim, neredeyse tüm departmanlarda yer alıp tüm departmanların yapmış olduğu işi benimsemek olur. Kripto para borsasında evet görevim yöneticilikti fakat özellikle benim bu göreve seçilmemdeki en büyük sebeplerden bir tanesi danışmanlık verdiğim projelerin başarılı olması. Aynı zamanda aşağı yukarı 8-9 senedir kripto para, blockchain teknolojisine gönül vermiş olmamdır.
Bu göreve gelmemdeki en büyük sebeplerden bir diğeri de iyi bir hibrit yaratabilmektir. Hem yöneticilik kapsamında, hem insan ilişkileri kapsamında, hem müşteri yönetimi kapsamında, hem finansal değerler kapsamında; bir de bunun yanında kripto paranın olması benim için bu şirkette çalışırken çok büyük avantajlardan biri oldu. Aşağı yukarı 20-30 kişiye yakın bir ekipti ve bu 20-30 kişinin yönetimiyle alakalı görev delegasyonları ve onların gelişimiyle alakalı hibrit çalışmalar yaptık. Doğru söylemek gerekirse bu zamana kadarki tüm tecrübelerimi, edinimlerini burada kullanma imkanım söz konusu oldu.
Blockchain kulüpleriyle oldukça güzel etkinlikler yapıyorsunuz. Bu etkinlikleri yapma amaçlarınız nelerdir?
Ulu Önder MUSTAFA KEMAL ATATÜRK biliyorsun ki bu cumhuriyeti gençlere bıraktı. Ve bunu yaparken de O yüce insanın bir bildiği vardı. Şöyle bir durum söz konusu gençlerde; tahmin edebileceğin gibi buna ülkenin ekonomisi dersin, ülkenin kültürel yapısı dersin, ne dersen de. Hani her şeyin böyle bir kombine bir halde olduğunu düşün. Maalesef insanlar kendilerine değer vermiyorlar ve insanlar kendilerine değer verilmediğini hissettiği zaman demotive oluyorlar. Benim en büyük tespitlerimden bir tanesi bu maalesef ki.
Üniversite öğrencilerinin maddi anlamda zorlukları var, manevi anlamda boşlukları var. Bunları aslında doldurmak için blockchain kulüpleriyle birebir ilgilenmeye karar verdim. Doğruyu söylemek gerekirse ben blockchain kulüplerine gitmedim, ben üniversite öğrencilerine gittim. Ama yaptığım iş sebebiyle blockchain kulüpleri bana çok daha yakın bir mecrada oldular. Buradaki en büyük konulardan bir tanesi öğrenci kardeşlerimin boşluk içinde olmaları ve ne yapacaklarını bilememeleri sebebiyle ben de onlarla beraber olmaya karar verdim. Çünkü bu ülkenin değerli insan topluluğunun bu ülkede kalıp bu ülkeye katma değer vermesi en büyük arzularımdan bir tanesi. Ve bununla beraber de bu gençlerle eğer ilgilenebilirsem, gençlere burs sağlayabilirsem, gençlere iş sağlayabilirsem, gençlerin birazcık olsun motivasyonlarını yükseltip iyi bir mentorluk yapabilirsem işte benim için hayattaki en önemli kriterlerden birini tamamlamış olacağım. Umuyorum ki daha fazla insana daha fazla kişiye ulaşabilirim. Onları en azından motive edip bir işe yerleştirme imkanım olursa işte benim için hayattaki gayelerimden bir tanesi bu. Buradaki sözün özü bu zamana kadarki kazandığım bilginin zekatını veriyorum ben.
Kripto paraları geçmişten günümüze kadar değerlendirdiğinizde şu andaki sektörün bulunduğu konumdan memnun musunuz?
Benim ilk kripto para ekosistemine girdiğim zamanlarda çok az kripto para vardı. Zaten her şeyin başlangıcı olan Bitcoin, Ethereum, Ripple, Litecoin vs. gibi birçok coin vardı. Birçok coin bizim gözümüze çok geliyordu. Böyle hangisine ne yapsak, ne etsek diye bir araştırma içerisindeydik. Zaten bu araştırmalar sayesinde bizler temel analiz ve teknik analizi öğrenmiş olduk. Bir şekilde hayatımızı burada yönlendirmiş olduk. En önemli kısımlardan bir tanesi bu.
İkincisi şu an sektörün durumu aslında doğruyu söylemek gerekirse çok hoşuma gidiyor fakat bir kısımda gitmiyor. Nasıl olduğunu açıklayayım. Şu anda halihazırda 25.000’e yakın kripto para var. Fakat maalesef ki insanların özellikle temel analiz kavramında işte projeleri okuma, projeleri bilme, projeleri inceleme açısından biraz eksikleri olduğu için iş biraz scam (aldatmaca) tarafına gitmeye başladı. Özellikle kripto para camiası açısından bakıldığında, açık kaynak kodlardan copy-paste yaparak 15 dakika içinde token yaratabiliyorsunuz. Hiçbir işe yaramayan token’ı farklı meziyetlerinizi kullanarak piyasaya çıkartıyorsunuz. Kötü niyetli insanların yatırım yapmak amaçlı iyi niyetli insanları suistimal ettiği bir döneme doğru gelmiş durumdayız.
En önemli kısım şu, projeye yatırım yapmadan önce projenin ne olduğunu bilmek; projeyle alakalı varsa bir yazı, varsa bir makale, varsa herhangi bir şey bunları okumak. Tabi ki yatırım yapmak bir risk içeriyor. Riski ve korkuyu satın almak gerekiyor aslında burada. Açık kaynaklar çok fazla var. Bol bol okuyalım, bol bol değerlendirelim ve bilmediğimiz sularda yüzmek için önce birazcık yüzme öğrenelim.
Türkiye’deki blockchain ekosistemi dünyaya baktığınızda ne durumda sizce? Gelişmesi gereken, eksik gördüğünüz, bu olmasaydı dediğiniz noktalar var mı?
Türkiye’de kripto ekosistemi için konuşayım. Kripto ekosistemi veya blockchain teknolojisi şu anda tam olarak anlaşılmış durumda değil. Çünkü kripto ekosistemini şu anda sadece trade maksadıyla kullanıyoruz. Blockchain kulüpleriyle yetişmiş insan sayısını artırmak sebebiyle ilgileniyorum. Aslında doğru söylemek gerekirse bunu akademisyenlerle de konuşuyoruz. Ne yapabiliriz ne edebiliriz nasıl artırabiliriz şeklinde. Türkiye’de şu anda halihazırda kripto ekosistemi, blockchain teknolojisi tamamıyla trade amacıyla kullanılıyor. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi maddi sıkıntılar. İnsanlar maddi sıkıntılarla bulduğu 100 lirayla trade’e girip trade’de bir şekilde parasını katlamaya çalışıyor. İnsanların hangi teknoloji olmuş, nasıl bir teknoloji olmuş umrunda bile değil. Türkiye’de böyle bir problem var.
Zaten en büyük misyonlarımızdan bir tanesi insanlara bunu öğretebilmek, öğretmek, öğretmeye çalışmak. Blockchain’in sadece ve sadece trade olmadığını, trade’in blockhain ve kripto ekosisteminin sadece %1’i olduğunu insanlara anlatmamız gerekiyor. Bugün sen bir kişiye anlatacaksın ben bir kişiye anlatacağım ve bu şekilde insanlar şunu demeyecekler, “Bitcoin balon”. Kime göre balon? Bitcoin’in yaratmış olduğu hype, yaratmış olduğu teknolojiler; özellikle Ethreum’un bu sektöre katkısını kimse yadsıyamaz.
Türkiye’deki kripto para sadece trade için kullanılır mantığından tamamıyla uzaklaşılmasını çok arzu ediyorum. Şu anda Türkiye, Blockchain teknolojisi ve aynı zamanda kripto ekosistemi açısından gelişmekte olan bir ülke. İnşallah çok daha gelişecek ve çok faydalı işlere imza atılacak. Yeni yeni güzel projeler çıkıyor işte Medieval Empires çıktı, bizim gururumuz oldu. Ben Türkler gerçek projeler çıkardıkça gurur duyuyorum, göğsüm kabarıyor. Hakeza ben de şu anda halihazırda üç farklı Türk projesine danışmanlık yapıyorum. Projeleri en iyileştirmek için arkadaşlarla beraber çalışıyoruz. Umuyoruz ki sesimizi global anlamda duyurup “Evet Türkler bunu yapmıştır” dedirtip belki de bir exit imkanı kendimize yaratabiliriz.
Blockchain sektörünün dinamik yapısından dolayı şu ana kadar oldukça farklı meslek grupları ortaya çıktı. Sizce bu meslek grupları blockchain sektörü için yeterli midir? Yeterli değilse gelecekte ne tarz meslek gruplarının ortaya çıkacağını düşünüyorsunuz?
Şu anda halihazırda yetişen insan sayısı az fakat bir noktadan sonra artık sektör kusmaya başlayacak. Bu sektörde şu anda halihazırda alt birimler henüz kurulmadı. Alt birimlerden kastım nedir? Mesela senior developer var, junior developer var. Öyle bir hiyerarşi var. Bir noktadan sonra o kadar karışık hale gelecek ki bu sadece farklı bir alanda farklı bir programlama dilinin junior’ı aranacak ve farklı farklı kırılımlara gidecek. Teknik alandaki ihtiyaçlar da bir noktadan sonra bitecek, burda seçilmiş insanlar bu sektörde yer alabilecekler. Seçilmiş insanlardan kastım, kendini her geçen gün geliştirebilen kendiyle alakalı üstüne koyarak gidebilen deneyim sahibi insanlar vasıtasıyla bu sektör gelişerek devam edecek. İşte bu sebepten dolayı insanların kendini fazlasıyla geliştirmesi gerekiyor.
Evet çok teknik alan için konuştuk ama bir de non-tech dediğimiz alan var. İşte bunun finansal boyutu, operasyon boyutu, business development boyutu, pazarlama boyutu var. Tabi ki bunların alt kırılımları ile beraber çok daha fazlasıyla büyüyecek. Şu anda halihazırda çok yeni bir sektördeyiz. Ne kadar Bitcoin’in doğuşuyla beraber 2009 yılından günümüze kadar 13-14 senelik bir sektör. Ama bu 13-14 senelik sektörde hala daha her geçen dakika yeniliklere açık vaziyetteyiz. Sektörde ihtiyaçlar büyüdükçe blockchain teknolojisine yatırım yapıldıkça web3, metaverse, NFT gibi konulara yatırım yapıldıkça “Aaa bizim buna da ihtiyacımız var” denilir. İyi kendini doğuracak, arkadaşların mutlaka kaşının gözünün açık olması ve mutlaka yeni alanlarda girişimcilik için heyecanlanmaları gerekir. Bu alanla alakalı heyecanlanırlarsa onlar heyecanlarını bir şekilde sektöre yansıtabilirler. Yeni alanlar yaratabilirler. Farklı farklı şeyler çıktıkça insanlar kendilerine çok daha farklı kariyer imkanları yaratacaklardır.
Web3 dünyasının (yapay zeka, ar-vr) bu kadar hızlı geliştiği ve artık insan gücüne ihtiyacın azaldığı bu dönemde siz genç olsaydınız hangi noktalara odaklanır ve hangi noktalarda kendinizi geliştirirdiniz?
Tüm dostlarıma Revolution isimli diziyi izlemelerini tavsiye ederim.Dizide bir anda elektrikler kesiliyor, her şey bitiyor ve bir anda ortalık taş devrine dönüyor. Ve geleneksel yaşamayı bilen insanlar yaşayabiliyor, diğerleri zorlanıyor.
Şimdi burda öncelikle gençlere en fazla önermek istediğim şeylerden bir tanesi, teknolojinin çok fazla içerisindeler ve teknolojinin her alanında belli bir noktaya geliyorlar ama en önemli kısımlardan bir tanesi mutlaka bir mentorle görüşmeleri. Mentorden geleneksel yöntemleri mutlaka ki öğrenmeliler. Çünkü dünya bir gün tekrar geleneksele dönecek. Gençler tabi ki teknolojiyi takip etsinler, teknolojinin içinde olsunlar, teknolojiye doğmuşlar daha bunun ötesi yok. Ama mutlaka ki geleneksel konuları da öğrenmeliler. Mesela whitepaper yazarken teknolojiyle alakalı uçmalılar kaçmalılar ama bunu yaparken de kağıda elle bir çizilmiş olması lazım yani. Bir oldscool’luk lazım illaki.
Şunu diyebilirim ki biz buralardan buralara geldik. Buralara gelirken evet zorlandık mı zorlandık. Hiç duymadığımız terimler, Allah’tan birazcık okuma kabiliyetimiz var alışkanlığımız var izleme kabiliyetimiz var da bu sektörde çok fazla yabancı kalmadık. Ama mutlaka geleneksel metotları bir mentor vasıtasıyla almalılar ve bunu alırken de kendilerine faydalı olabilecek şeyleri mutlaka not almalılar. Emin olun ilerleyen dönemde teknoloji onlara yöneticilik yaptırmayacak çünkü teknoloji onları artık yönetecek hale gelecek. Fakat gerçek anlamda insan yönetimi, iletişim, zor durumlarla mücadele edebilmek, yani zamanla koçluk faaliyetleri yapabilmeleri için de mutlaka bir mentorden bir şekilde yardım almalılar. Ders almalılar demiyorum, yardım almalılar mutlaka.
Editör Notları
Kripto ekosisteminde birçok başarılı işe imza atan ve gençlere el uzatmayı birinci plana koyan Mete Ali Bey’i LinkedIn üzerinden takip edebilirsiniz.
Röportaj esnasında yaşanılan teknik bir aksaklık nedeniyle röportajın tamamı podcast halinde yayınlamayıp sorulara verilen yanıtların yalnızca bir kısmı sizlere yazılı olarak sunulabilmiştir.